Arzular ne zaman mutsuzluk getirmeye başlar?
“Cevabı yanlış yerde ararsan bulamazsın. Bazen sorunları çözmek için değişik bakış açıları gerekir.”
İnsanın içindeki en vazgeçemediği duygu nedir? En büyük zaafımız ne olabilir? Arzu? Hırslarımız? Doyumsuzluğumuz? Bazı insanlar bunları fark eder ve kendi çıkarları için kullanırken bize kendimizi özel hissetmemiz için yalanlar söylemekten çekinmezler. Bırakamadığımız hırslarımız yüzünden özgürlüğümüzden vazgeçip duygularımızın esiri olup köleleşiriz. Ancak aşırı hırslarımızdan vazgeçtiğimizde özgürlüğümüze kavuşuruz.
İçinde yaşadığımız dünyada sistem, bizi gerçekte var olmayan şeylerle kandırıp vaatlerde bulunup sonrasında istediğini yaptırır. Gerçekleri gördüğümüzde çok geç olduğunu fark ederiz, artık iş işten geçmiştir. Yetişkinler olarak birçoğumuz bunun bilincinde olsak da her gün bu gerçeği unutup hayatımıza kaldığımız yerden devam ederiz.
Peki, ya çocuklarımız? Arzularının peşinden giderken, başkalarının bunu kötüye kullanabileceğini biliyorlar mı? Nerede durmaları gerektiğine kafa yoruyorlar mı? Kendilerini mutlu edeceğini düşündükleri arzuların ne zaman mutsuzluk getirmeye başladığını fark edebiliyorlar mı?
Muz Cenneti kitabında kendini “seçilmiş” biri gibi hisseden bir maymun, vazgeçemediği arzularının esiri olur. Sonrasında yaşadıklarından ders çıkaran bu maymun akıllanır ama kandırılmaya uygun başka maymunlar sırada beklemektedir. Açgözlü insanlar, bu maymunları istedikleri gibi kullanırlar. Ödüllendirmek, övmek, yüceltmek her zaman iyi niyetle yapılmayabilir.
Anooshirvan Miandji, Muz Cenneti kitabında çocuklarımıza farklı bakış açıları kazandırıyor, hayatı sorgulamalarına, neyi neden yaptıklarını anlamalarına, gerçek duygularını gözlemlemelerine, hatta mutluluğun kaynağını bulmalarına yardımcı oluyor.
Anooshirvan Miandji 'nin Muz Cenneti romanını indirimli fiyat ve avantajlı kargo seçeneği ile hemen satın almak için tıklayın.