Bugün İstenen Meclisi Fesih Yetkisini TBMM Mustafa Kemal’e Bile Vermemişti

Turgut Özakman’ın yazdığı Cumhuriyet romanının ikinci kitabında 1924 anayasası için yapılan meclis çalışmaları ayrıntılarıyla anlatılır.

Cumhurbaşkanı olan Mustafa Kemal, yeni anayasada cumhurbaşkanına kanunları veto etme ve gerektiğinde yeniden seçime gitmek üzere meclisi feshetme yetkisi verilmesini ister. Mustafa Kemal bu isteğini şöyle gerekçelendirir:

“Partiler çoğalınca hükümetsizlik tehlikesi baş gösterebilir, gerici eğilimler belirebilir, devletin kuruluş amacına aykırı kanunlar kabul edilebilir. Bu yetkileri, böyle durumlar için düşündük. Bir anayasada bütün olumsuzlukları çözecek imkânların bulunması gerekmez mi?”

Mecliste yeni anayasa tartışmaları yapılırken Anayasa Komisyonu Başkanı Yunus Nadi, Mustafa Kemal’i ziyarete gelir ve Şükrü Saracoğlu ile Mahmut Esat Bey'in cumhurbaşkanına kanunları veto etme ve meclisi feshetme yetkisinin verilmesini, milli egemenlik anlayışına uygun bulmadıklarını söylediklerini aktarır. Yunus Nadi Bey'in söylediğine göre başka milletvekilleri de bu görüşlerden etkilenmiş ve bu maddelere karşı ortak bir görüş oluşmaya başlamıştır.

Mustafa Kemal, Şükrü Saracoğlu ile Mahmut Esat Bey’i davet ederek kendileriyle görüşmek ister. İki milletvekili Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal’i ziyaret ederek dinler ancak görüşlerini değiştirmezler. Yunus Nadi ertesi gün Mustafa Kemal’in yanına gelerek görüşmenin nasıl geçtiğini sorar. Mustafa Kemal:

“İki saat karşılıklı görüşlerimizi açıklayıp tartıştık. Biraz sıkıştırdım ama çocukları ikna edemedim. Dilerim bu yetkilere ihtiyaç duyulmaz. Fakat görüşmeden çok memnun kaldım. Türkiye’mizin milli egemenliğe, özgürlüğe böyle sahip çıkan, hukuka saygılı, sağlam, dürüst, dirençli, bağımsız siyasetçilere çok ihtiyacı var. Mahmut Esat’ı zaten beğenirdim. Şükrü Beyi de çok beğendim” der.

Mustafa Kemal, milletvekillerinin kararını saygıyla karşılar ve bu konu kapanır. Meclisin egemenlik yetkisini, bu egemenliği savaş meydanlarında çarpışarak elde etmiş ulu önderine dahi teslim etmemesi Mustafa Kemal’i üzmemiş, tam tersine gururlandırmıştır.

Turgut Özakman’ın iki kitaplık Cumhuriyet romanı 28 Eylül 1922 – 29 Ekim 1923 (Birinci Kitap) ve 29 Ekim 1923 – 10 Kasım 1938 (İkinci Kitap) arasındaki on beş yıllık cumhuriyet dönemini anlatır. “Tarihimizi doğru bilirsek, aramızdaki anlaşmazlıkların çoğu sona erer” diyen Özakman’ın belgeler ışığında hazırlanan iki ciltlik başyapıtını mutlaka ama mutlaka okumalısınız.

İndirimli fiyat ve avantajlı kargo seçeneği ile isterseniz bu bölümün geçtiği Cumhuriyet - İkinci Kitabını, isterseniz iki kitabın bir arada sunulduğu Cumhuriyet – Birinci ve İkinci Kitap Setini satın alabilirsiniz.

 

 

 

 

Kapat