Hemingway’den Murakami’ye Kadınsız Erkekler

“Kadınsız erkeklerden biri olmak çok kolaydır. Önce bir kadına tüm kalbinizle âşık olun, sonra o bir yerlere gitsin, hepsi bu.” H. Murakami

Haruki Murakami, Hemingway’in Kadınsız Erkekler’inden 87 yıl sonra yayımlanan aynı adlı kitabında, kadınsız erkeklerin izini sürmeye devam ediyordu.

Kadınsız Erkekler, Ernest Hemingway’in 1927 yılında yayımlanan ikinci öykü kitabıdır. Kadınsız erkeklerin öykülerini okurken kimi zaman bir boğa güreşçisinin, kimi zaman boksörün, kimi zaman bir askerin yaşamına tanık olursunuz. Her öyküde farklı erkek portreleri canlanır. Hemingway’in erkek kahramanları zorluklarla savaşan güçlü karakterler gibi görünseler de ortak bir korkuları vardır: Kaybetmek. Hemingway, kitapta yer alan Bir Başka Ülkede öyküsünde bu erkeklerin tanımını verir sanki:

“İnsan niye evlenmemeli?”

“Evlenemez. Her şeyi kaybedebilir insan; ama bunu kaybedecek durumu yaratmamalı kendine. Kaybedecek durumu yaratmamalı. Kaybedemeyeceği şeyler aramalı.”

Hemingway’in kahramanları savaşırken bir yandan düşmandan, diğer yandan kadınlardan kaçar gibidir. Âşık olmak kaybetmenin başlangıcıdır çünkü, kadınlar kalkanlarını indirecek, savunmasız bir hale getirecektir onları. Düşmanlarının yapamadığını kadınlar yapacaktır.

Hemingway bu kaçışı olanca çıplaklığıyla verir okura. Beyaz Fillere Benzeyen Tepeler’de bebeğini aldırmak için sevgilisini ikna etmeye çalışan adam “Aslında çok basit bir ameliyat. Ameliyat bile sayılmaz” dedikçe küçülür okurun gözünde. Kadınlardan kaçan erkeklere bir paye vermez Hemingway, her şeyi olduğu gibi vermeye bakar sadece. Hemingway’in kadınsız erkekleri bir belgeseldeki gibi gelirler önümüze. Bir boksör gerçekte her ne ise Hemingway’in öykülerinde de öyle çıkar karşımıza. Savaşta, ringde, arenada kaybetmeyi gözlerinde büyütmezler. Üstesinden gelemeyecekleri bir durum değildir bu. Yarın kazandıklarında, yenilgilerini herkesle birlikte kendileri de unutacaktır. Ancak söz konusu olan kadınlarsa… İşte bunun üstesinden gelecek güçleri yoktur.

Hemingway’in çizdiği erkek portreleri için “romantik değil”, “güçlü değil”, “güzel değil” diyebilirsiniz belki ancak “gerçekçi değil” diyemezsiniz. Hemingway’in kalemi yaşamın kendisi gibi acımasızdır, olanı biteni yazdıktan sonra karşıdaki manzarayı hafifletmeye ya da olduğundan daha farklı göstermeye çalışmaz. “Sonuna kadar yazılmış her öykü ölümle biter ve bunu saklayan kişi, iyi bir öykü yazarı değildir” der Hemingway. Kadınsız Erkekler, Hemingway’in gerçekleri saklamadan yazma ilkesine son sayfasına kadar bağlı kaldığı büyüleyici bir kitap. Hiçbir güç kitaptaki kahramanları gerçekte ait oldukları kimlikten uzaklaştıramıyor.

Kitaptaki son öykü Uzanmış Yatarken iletişimsizlik üzerine bir öykü. Son öykünün son cümlesi: “Çok güveniyordu evliliğe, evliliğin her şeyi düzelteceğini sanıyordu.”

Beyaz Fillere Benzeyen Tepeler, Bir Başka Ülkede ve Katiller gibi Hemingway’in en sevdiği öykülerinden bazılarını da içeren Kadınsız Erkekler, dünya edebiyatının en iyi öykü yazarları arasında gösterilen Hemingway’i tanımak için güzel bir başlangıç. 

Nobel ödülü almış ünlü bir yazar olarak tüm dünyada en fazla okunan yazarların başında gelse de Kadınsız Erkekler’i Ülkü Tamer’in çevirisi ve Ahmet Yurdakul’un önsözüyle okumak yalnızca ülkemizdeki okurların sahip olduğu bir ayrıcalık. Başladıktan sonra elinizden bırakamayacağınız, erkeklerle ilgili düşüncelerinizi değiştirecek, çok farklı öykülerden oluşan bir kitap Kadınsız Erkekler.

Ernest Hemingway’in bir solukta okunan kitabı Kadınsız Erkekler’i indirimli fiyat ve avantajlı kargo seçeneğiyle satın almak için tıklayın.

 

 

 

 

Kapat