Hitler’in İnönü’ye Mektubu ve İnönü’nün Yanıtı
1941 yılına gelirken İtalya, Yunanistan’ı işgal etmiş, Balkanlardaki Alman işgali ise giderek yayılmaktaydı. Almanya tarafından uygulanan politik baskının yanı sıra faşist orduları da sınırlarımıza dayanmıştı. Türkiye bütün askeri gücünü Trakya ve İzmir’e yığmış, Meriç Nehri üzerindeki bütün köprüleri uçurmuş vaziyette faşist Almanya’nın taleplerine direnmeye çalışıyordu.
Türkler olası bir Alman saldırısı için tetikte beklerken, 1 Mart 1941’de Hitler, İsmet İnönü’ye bir mektup yollar. Nazik bir üslup içerisinde yazılmış bu mektupta bazı önlemler için Bulgaristan’a gidecek Alman askeri birliklerinin, Türkiye tarafından bir tehdit olarak algılanmaması isteniyordu:
“Size resmen bildiririm ki, Almanya’nın bu önlemleri hiçbir şekilde Türkiye’nin toprak bütünlüğüne veya siyasi yapısına yönelmiş değildir. Aksine, birlikte yürüttüğümüz büyük ve hayati savaşın ve bu savaşı izleyen ıstıraplı yılların hatıralarıyla dolu olarak size Almanya ve Türkiye arasında gerçek dostluğa dayanan bir iş birliği için gelecekte dahi bütün koşulların var olduğuna kesin olarak inandığımı belirtmek isterim.”
İki ülkenin ekonomik açıdan birbirlerine gereksinimleri olduğunu vurgulayan Hitler, mektubunu bitirirken nazik üslubunu bir kenara bırakıp çok açık bir tehditle Türkiye’ye gözdağı verir:
“Bu bakımdan ben şimdi olduğu gibi gelecekte de, Almanya ile Türkiye’yi karşı karşıya getirebilecek hiçbir sebep olmayacağı görüşündeyim. Bu düşüncelerle, Bulgaristan’da ilerleyen Alman birliklerinin, Türk sınırlarından, orada bulunmalarının amacı hakkında yanlış bir yorumda bulunulmasına meydan vermeyecek kadar uzak kalmalarını emrettim. Şu kayıtla ki, Türk hükümeti, bizi, bu tutumumuzda bir değişiklik yapmağa zorunlu kılacak önlemlere girişmesin.
Adolf Hitler”
İyi dileklerle biten bu mektubu alan İsmet İnönü, 12 Mart 1941 tarihinde Hitler’e bir yanıt gönderir. İsmet İnönü, kendisine gönderilen mektuptan dolayı memnuniyetlerini belirttikten sonra sözü Türk- Alman dostluğuna getirir. Ancak Hitler’in tehdit kokan açıklamalarına üstü kapalı olarak değil, aynı açıklık ve sertlikte yanıt verir:
“Türkiye, toprak bütünlüğüne ve tamamiyetine şu veya bu devletler grubu arasındaki siyasi-askeri kombinezonlar açısından bakamaz ve kutsal dokunulmazlık (mukaddes masuniyet hakkı) hakkının herhangi bir yabancı devletin kazanacağı zafere göre yorumlanmasını kabul edemez. İşte bu sebepledir ki, milli egemenliğine yönelecek her saldırıya karşı koymaya azimlidir.
İsmet İnönü”
İsmet İnönü, Hitler’in tehdidini aynı dille geri çevirdikten sonra Alman birliklerinin Türkiye açısından bir tehlike yaratmayacağı konusundaki güvenceden büyük memnuniyet duyduğunu, Alman birlikleri Türkiye’yi zorunlu bırakmadıkça Türk birliklerinin de Almanlara karşı bir eylem içinde olmayacaklarını belirtir.
Bu mektuplaşmadan kısa bir süre sonra 18 Haziran 1941’de Türkiye ile Almanya arasında Dostluk Anlaşması imzalanır. İnönü bu anlaşmayı “Hitler, Türkiye’nin Trakya’daki yığınağını gördükten sonra, Türkiye’ye saldırıyı bir sonraki aşamaya erteledi” şeklinde yorumlamıştır.
Mehmet Akif Demirer’in İnönü’den İkinci Dünya Savaşı adlı kitabı bu dönemin gerçeklerini belgelerden okumak isteyenler için bir hazine değerinde. Pek çok görüşten insan için ezber bozan bir kitap İnönü’den İkinci Dünya Savaşı.
Mehmet Akif Demirer’in, İnönü’den İkinci Dünya Savaşı kitabını indirimli fiyat ve avantajlı kargo seçeneğiyle satın almak için tıklayın.
İkinci Dünya Savaşı Boyunca Barışı Arayan Lider
Demokrat Parti, İnönü’nün 2. Dünya Savaşındaki Dış Politikasına Tam Destek Vermişti