Papirüs Antik Dünyada Kitapların İcadı
Duman, taş, kil, deri, kumaş, ağaç ve ışık...
İlk sayfalar, ilk kitap, ilk kütüphane, ilk kitapçı... ve yazılı sözcüklerin peşinde bugüne kadar uzanan serüven...
Yazılı anlatımın izini süren okurlara yazılmış gelmiş geçmiş tüm kitapların mucizevi hikâyesidir Papirüs. Sözcüklerin uzay-zamanda yolculuk edebilmesi için icat ettiğimiz nesnenin ve neredeyse otuz asırdır onu koruyanların yolculuğuna dair bir anlatı. İskender'in savaşlarından Vezüv'ün patlamasına, Kleopatra'nın saraylarından Hypatia'nın ölümüne, iç savaşta neredeyse yok olan Saraybosna Kütüphanesi'nden her gün binin üzerinde kitap girişi yapılan Oxford Kütüphanesi'nin dehlizlerine… Okuru zaman yolculuğuna çıkaran bu kitap, dünyanın dört bir yanında kitapların doğumuna ve ölümüne tanıklık etmeye çağırıyor. Tüm bu maceranın gerçek kahramanlarıysa tıpkı bizim gibi sıradan okurlar.
Kitapların, kütüphanelerin tarihini günümüz edebiyatıyla paralellikler kurarak aktaran Irene Vallejo'nun akıcı dili, sayfaların kitaplara dönüşmesine ve okumaya duyulan sevgiye dair muhteşem bir atmosfer oluşturuyor.
Tarih ile edebiyatın büyüleyici bir kesişim noktasından ortaya çıkan Papirüs, İspanya'da Ulusal Deneme Ödülü, Eleştirel Göz Ödülü, İspanyol Kitapçılar Birliği Ödülü gibi prestijli ödüllere layık görülen bir eser. Aynı zamanda birçok dile çevrilen bu başyapıt, eleştirmenler ve ünlü yazarlar tarafından da övgüyle karşılandı.
“Vallejo zekice bir karar vererek akademik dil yerine hikâye anlatıcısının sesini seçmiş. Papirüs arka arkaya sıralanmış bilgiler olarak değil bir hikâye gibi okunuyor. Böylece okumayı tutkuyla seven bir okurun, kitaplara övgüsü olan bu büyüleyici deneme daha duygusal, daha açık bir hal almış.”Alberto Manguel
“Çok iyi yazılmış bu başyapıtın atmosferi gerçekten hayranlık verici sayfalardan, kitaplara ve okumaya duyulan sevgiden oluşuyor."Mario Vargas Llosa
Yazarla yapılan bir röportajı buradan okuyabilirsiniz:https://www.k24kitap.org/soylesi/internet-halk-kutuphanelerinden-ilhamla-tasarlanmistir-4253
Duman, taş, kil, deri, kumaş, ağaç ve ışık...
İlk sayfalar, ilk kitap, ilk kütüphane, ilk kitapçı... ve yazılı sözcüklerin peşinde bugüne kadar uzanan serüven...
Yazılı anlatımın izini süren okurlara yazılmış gelmiş geçmiş tüm kitapların mucizevi hikâyesidir Papirüs. Sözcüklerin uzay-zamanda yolculuk edebilmesi için icat ettiğimiz nesnenin ve neredeyse otuz asırdır onu koruyanların yolculuğuna dair bir anlatı. İskender'in savaşlarından Vezüv'ün patlamasına, Kleopatra'nın saraylarından Hypatia'nın ölümüne, iç savaşta neredeyse yok olan Saraybosna Kütüphanesi'nden her gün binin üzerinde kitap girişi yapılan Oxford Kütüphanesi'nin dehlizlerine… Okuru zaman yolculuğuna çıkaran bu kitap, dünyanın dört bir yanında kitapların doğumuna ve ölümüne tanıklık etmeye çağırıyor. Tüm bu maceranın gerçek kahramanlarıysa tıpkı bizim gibi sıradan okurlar.
Kitapların, kütüphanelerin tarihini günümüz edebiyatıyla paralellikler kurarak aktaran Irene Vallejo'nun akıcı dili, sayfaların kitaplara dönüşmesine ve okumaya duyulan sevgiye dair muhteşem bir atmosfer oluşturuyor.
Tarih ile edebiyatın büyüleyici bir kesişim noktasından ortaya çıkan Papirüs, İspanya'da Ulusal Deneme Ödülü, Eleştirel Göz Ödülü, İspanyol Kitapçılar Birliği Ödülü gibi prestijli ödüllere layık görülen bir eser. Aynı zamanda birçok dile çevrilen bu başyapıt, eleştirmenler ve ünlü yazarlar tarafından da övgüyle karşılandı.
“Vallejo zekice bir karar vererek akademik dil yerine hikâye anlatıcısının sesini seçmiş. Papirüs arka arkaya sıralanmış bilgiler olarak değil bir hikâye gibi okunuyor. Böylece okumayı tutkuyla seven bir okurun, kitaplara övgüsü olan bu büyüleyici deneme daha duygusal, daha açık bir hal almış.”Alberto Manguel
“Çok iyi yazılmış bu başyapıtın atmosferi gerçekten hayranlık verici sayfalardan, kitaplara ve okumaya duyulan sevgiden oluşuyor."Mario Vargas Llosa
Yazarla yapılan bir röportajı buradan okuyabilirsiniz:https://www.k24kitap.org/soylesi/internet-halk-kutuphanelerinden-ilhamla-tasarlanmistir-4253