“Kalemde Bilgisayarın Acımasız Mükemmelliği, Daktilonun Mekanik Hantallığı Bulunmaz”

Mehmet Zaman Saçlıoğlu’nun Bilgi Yayınevi tarafından yayımlanan Saatin Arka Yüzü okumak, yazmak üzerine yazarın yaşamından kesitler de içeren eşsiz bir kitap. Kitabın içinde öyküler, şiirler, kitaplar, şairler, kediler ve çeşit çeşit kalemler var:

“Benim için En Değerli Kalem Bu, Elime Aldıkça Babama Dokunuyormuş gibi Oluyorum”

“Bu kalemi babamın elinde ne zaman gördüğümü anımsamıyorum. Çok küçük olmalıyım. Kalem, babamın eline doğmuş. Babam çok sabırlı bir insandı. Nazını, kaprisini çekmiş, onu sakinleştirmiş, ehlileştirmiş. 1931 doğumlu bir Parker Vacomatik. Üstü kaplangözü taşlarına benziyor. Enine sarı çizgileri var. O zamanların savaş çocukları ufak tefekti, bu da öyle. Görüntüleriyle elde bağırıp çağırmıyorlar. Yaşlandıkça iyice yumuşak başlı olmuş. Pompasını değiştirttim, tepesindeki düşmüş sedef düğmenin orijinalini bulup taktırdım, morali yerine geldi. Hangi mürekkebi koysam alçakgönüllülükle, hoşgörüyle, çelebice kabul ediyor, ağır başlı, hatasız, kalenderce yazıyor. Kalın yazmak için ucunun parlak yanını karşıya çevirmek, ince yazmak için kendime doğru çevirmek yetiyor. Benim için en değerli kalem bu. Elime aldıkça babama dokunuyormuş gibi oluyorum. Eminim benimle babamı karşılaştırıyor, ellerimizin sıcaklığını, parmaklarımızın kendisini sıkışını, tutma biçimimizi, kâğıda ne kadar bastırdığımızı kıyaslıyordur. Keşke bana anlatsa düşüncelerini. Onu babam gibi tutabilsem...”

Mehmet Zaman Saçlıoğlu, el yazısıyla yazmak daha fazla zaman alsa da yavaşlamanın sözcükleri tartmak açısından metne olumlu etkisi olacağını belirtiyor:

“Yazarlar Hattat Değildir”

“Yazarlar hattat değildir ama özenerek yazarken zamanın yavaşlaması, görsel biçimin oluşması sürecinde sözcüklerin de kendine çekidüzen vermesi, kısacası, güzel bir görsel biçime yakışacak bir metinsel estetik arayışı da azımsanacak şey değildir. El yazısıyla yazarken insan, elinin emeğini öyle her sözcüğe harcamaz, o emeği hak edecek sözcükleri seçer. Bundandır hat sanatının veciz sözlerle buluşması. El yazısıyla ve mürekkepli bir kalemle mektup yazarken her sözcüğü tartar, kimi zaman yerine tam oturmayan bir sözcük yazmış bulunursak işe yeniden başlarız. Hatta önceden kurşunkalemle bir müsvedde hazırlar, sonra temize çekeriz. Yani aslında değer verdiğimiz bir işi yaparken, kendimizi o işe layık görecek bir davranış ediniriz.”

“Kalemler Duygulu Yaratıklardır”

“Kalemler duygulu yaratıklardır. Onlarda bilgisayarın acımasız mükemmelliği, daktilonun mekanik hantallığı bulunmaz. İnsanla dostturlar. Bağ kurarlar. Yazıya kendi birikimlerini katarlar. Elin hızına, bedenin sıcaklığına alışkındırlar. Kimini ehlileştirmek güç olsa da buna değer. Onların binlerce yıl önce taş üstüne harf yontan sert taşların, demirlerin soyundan geldiğini unutmamak gerekir.”

Saatin Arka Yüzü’nü okurken, yazarın Behçet Necatigil’den Melih Cevdet Anday’a, Orhan Veli’den Yahya Kemal’e, Dağlarca’dan Nâzım Hikmet’e, Kafka’dan Calvino’ya uzanan okuma serüvenine de eşlik ediyoruz. Edebiyatla ilgilenen herkesin okuması gereken bir kitap Saatin Arka Yüzü.

Mehmet Zaman Saçlıoğlu tarafından yazılan Saatin Arka Yüzü’nü indirimli fiyat ve avantajlı kargo seçeneği ile hemen satın almak için tıklayın.

 

 

 

 

 

 

Kapat