İlkokulu İstanbul’da okudum. Büyük bir bahçemiz ve harika bir öğretmenimiz vardı. Ama teneffüsler çok kısaydı. Aynı teneffüste hem ip atlayıp hem saklambaç oynayamazdık. Yıllar geçti ama halen buna bir çözüm getiremiyorlar. Ortaokulu ve liseyi Antalya’da okudum. Türkçe ve matematik en sevdiğim derslerdi. Dilimizin zenginliğini ve güzelliğini o yaşlarda fark etmiştim. Beden derslerinde ise tam bir felakettim. Takla atmayı öğrenmek uzun zamanımı aldı.
Üniversiteyi Eskişehir’de okudum. Anadolu Üniversitesi, Turizm ve Otel İşletmeciliği. Harika bir şehirdir. 4 sene su gibi geçti. Mezun olduktan sonra İngilizcemi geliştirmek için Londra’ya gittim. Hem çalıştım hem okudum. Benim için keyifli ve geliştirici bir deneyimdi. Yaklaşık 1,5 sene orada yaşadım. Her şey iyi hoştu ama insanın kendi ülkesi gibisi yok. Çünkü ne olursa olsun orada yabancısın ve biraz da eksiksin. Bu yüzden hedeflediğim seviyeye ulaşır ulaşmaz ülkeme geri geldim.
Anne olana kadar acentelerde çalıştım ve oğlumun doğumu ile çocuk kitaplarıyla tanıştım. Bu muazzam dünyada önce okur sonra da yazar oldum. Tabii yazarlığa geçiş uzun zaman ve emek aldı. Ama kesinlikle değdi.