Sakın Beni Unutma Canimu
Mi fovase antropake, Mi fovase. (Korkma İnsancık Korkma)
Eleni’nin, bir çocuğa değil tüm insanlığa haykırışı bu, sıcacık yüreği, güzel sesi ve çıplak teniyle. Eleni, dul bir rum kadını, kocası ölünce onun ailesinin yanında kalıp, solmaya yüz tutan kırmızı bir çiçek. Roman, Eleni’yle yetim ve öksüz yeğeni arasındaki tarifi imkânsız gibi görünen bir aşkın hikâyesini anlatıyor.
Tüm sınırları zorlayan bir başyapıt. Yalnızlıklarını, çaresizliklerini, sevgiye, dokunmaya, dokunulmaya olan açlıklarını birbirlerinin teninde bastıran iki sevgilinin romanı. “Böylesine uçta, bu kadar temiz bir aşk olabilir mi?” diye düşünüyorsanız bu romanı okumalısınız.
İlkokul çağından ergenliğe geçerken, anne-çocuk sevgisiyle karışık ilk dokunuşlar ve küçük bir çocuğun gözünden dünyanın en güzel kadını: Tiya Eleni, hem şefkatli hem çekici, yarı anne, yarı sevgili. Kırılgan, sevgi dolu, sıcacık bir kalbi var Eleni’nin. Öyle ki bir zarar görecek diye korkup duruyorsunuz kitabı okurken. Ya Eleni’ye kötü kadın derlerse. Kimseye de anlatamazsınız ama biliyorsunuz işte: Tiya Eleni dünya iyisi.
Annesiz, babasız bir çocuğun konakta gördüğü tüm memelere sarılmasından tutun da dul yengesine âşık olmasına kadar kitapta yazılan her satır sizi şaşırtacak. Annesizlik, kadınlar hamamı, tiya Eleni, ilk cinsel deneyimler… Okurken belki kızacak ya da ürpereceksiniz. İşte o zaman Turgut Özakman, Eleni’nin sesiyle kulağınıza fısıldayacak: Korkma İnsancık. Korkma. Bu senin hikâyen. Onun için böylesine sıcak, onun için anlaşılabilir. Yasak da olsa, ayıp da olsa. Öylesine temiz, öylesine saf.
Bu kitabı okuduktan sonra “olmaz” dediğiniz her zaman Eleni’nin sesini duyacaksınız: Korkma insancık. Korkma. Konuşmaktan, bakışmaktan, dokunmaktan, sokulmaktan, güvenmekten, yenilmekten, öpüşmekten, sevişmekten. Korkma. Roman bitince üzüleceksiniz. Ne kadar az Eleni var bu dünyada. Ve ne kadar çok ayıp, ne kadar fazla yasak var. Oysa herkesin bir Tiya Eleni’si olmalı. O zaman belki cennet olurdu bu dünya.
Kitabın sonunda rumca bir sözlük var. Romanı bitirdiğinizde ‘kalimera’dan iyi akşamlara kadar neredeyse yüze yakın sözcüğü öğrenmiş oluyorsunuz. Hem de içiniz dışınız aşk oluyor. Acaba rumca kadar güzel bir aşk dili olabilir mi? Canimu, cicimu, çapkıni…
Arka planında dağılan Osmanlı İmparatorluğu, işgal güçleri ve kurtuluş savaşı günleriyle unutulmaz bir roman Korkma İnsancık Korkma. Bugüne dek okuduğunuz en sıra dışı, en fazla sınırları zorlayan kitaplardan birisi. Kimi zaman güleceğiniz, kimi zaman kızacağınız ama bitirince yüreğinizin üstüne koyacağınız, sıcacık bir kitap.
Kitaptan geriye Eleni’nin sesi kalacak sizde: “Sakın beni unutma canimu”. Bir de birbirini arzulayan insanların haykırışı: Korkma İnsancık Korkma.
Korkma İnsancık Korkma İçin Okur Yorumları
Korkma İnsancık Korkma’yı indirimli fiyat ve avantajlı kargo seçeneği ile hemen satın almak için