Sivas Katliamı’nın 31. Yılı: Madımak Oteli’nde Ne Oldu?

2 Temmuz 1993’te Sivas’ta Kültür ve Turizm Bakanlığı ve Pir Sultan Abdal Derneği işbirliğiyle düzenlenen Pir Sultan Abdal Şenlikleri sırasında, alevleri Türkiye’yi saran bir katliam gerçekleşti. Madımak Oteli ateşe verildi, otelde konaklayan 33 aydın, sanatçı, şair ve yazar canice yakılarak öldürüldü. 

Kışkırtıcıların ayak seslerinin birkaç gün önceden duyulduğu olayda yetkililer gereken müdahaleyi gerçekleştirmedi, öyle ki azmettirici kılığına büründüler. Türkiye’yi yönetenler, güvenlik güçleri, katliamı engelleyebilecek güce sahip olanlar sessiz kaldı. Olay geçiştirildi, duyurulması geciktirildi. Buna rağmen durumun vehameti ortaya serilince Türkiye ayağa kalktı, halk yaşananları içine sindiremedi, her yandan “Adalet!” sesleri yükseldi, yıllarca sürdü talepler. 

Yıllar sonra yangını çıkaranların avukatları önemli mevkilere geldiler, dava zaman aşımına uğrayarak sonuçsuz kaldı. Dava sonuçsuz kaldı ama, Sivas Katliamı’nın kollektif acısı zihinlere kazındı, onulmaz bir yaraya dönüştü. Bugün halen 2 Temmuz, Madımak denince, korkunç kalabalığın görüntüsü ve gürültüsü üşüşüyor akıllara: 

“-Herkes içeride.
-Yak ulan yak.
-Cehennem ateşi işte, kâfirlerin yandığı ateş.
-Çok güzel değil mi?
-Canavar gibi.”   (Madımak Katliamı video kayıtlarından)

Madımak Oteli’nde neler yaşandığını ve sonrasında olanları anlamak, benzer acıların tekrarlanmaması için kuşaklar boyu hayati bir öneme sahip olarak kalacak. Madımak’tan kurtulmayı başaran az sayıda sanatçıdan biri Hidayet Karakuş. Karakuş’un ödüllü Şeytanminareleri romanı, 1993’te Sivas’ta olanları ve sonrasında yaşananları gerçekçi ve derin bir kavrayışla anlatan az sayıda eserden biri. 

Sivas Katliamı’ndan Kurtulanlardan Biri Hidayet Karakuş

Üzerinden 31 yıl geçen Sivas Katliamı’ndan eşiyle birlikte kılpayı kurtulabilen birkaç kişiden biri Hidayet Karakuş. Anlatıyor:

“Karanlıkta karımın elinden tutmuşken, karanlığa, “Arkadaşlar, arka odalara yürüyün, kapıları pencereleri kırın” diye, seslendim. Camdan dışarı çıktık. Bu kez karşımızda iki Aczimendi, sopalarıyla bizi karşıladılar. “Geldiğiniz yerden çıkın, buraya gelmeyin” deyip ağız dolusu sövgüler yağdırdılar”

Karakuş, o günü yazarak atlattığını açıkladı yıllar içinde birçok kez. Katliamla ilgili önce Ateş Mektupları adlı şiir kitabını, ardından ödüllü Şeytanminareleri romanını yazdı. Olaydan hemen sonra, doktorunun “çok sakin gözüküyorsun ancak bu olayın acısı daha sonra çıkacak” dediğini belirten Karakuş ekliyor, “Sanıyorum yazmak beni kurtardı. Beni sağalttı ya da Sivas Katliamı’nın canımdaki izlerini hafifletti. Daha derin düşünmeme vesile oldu.”

“Ateşi bekliyordum, bana ateş söyledi öykümü, ben onun diliyim. Bundan sonra kulak da sizindir, yürekte. Avunmak da size düşer, uğunmak da.” Şeytanminareleri

Şeytanminareleri, Madımak Oteli’nde Yaşananları Aydınlatıyor

Şeytanminareleri, Sivas Katliamı’nın toplumdaki etkileri kadar, olayı birebir yaşayan insanlar üzerinde yarattığı derin dramı anlatıyor. Madımak Oteli’nden sağ çıkmanın, sağlıklı çıkmak anlamına gelmediğini haykırıyor. Sevgiyle kurulmuş bir yuvanın, nefret ve cehalet yangınının ateşiyle nasıl küle dönüştüğünü aktarıyor. Güçlü kalemiyle Hidayet Karakuş, Madımak Oteli’nde yaşananları saniye saniye okurun zihnine kazıyor. 

Türk anlatı geleneğinden beslenerek yeni ve alışılmadık bir anlatım biçimi sunuyor Şeytanminareleri. Sivas Kıyımı, bir aşk öyküsünü çevreleyerek, bir 'masalcı'nın ağzında dilleniyor. Karakuş’un Sivas Katliamı romanı Şeytanminareleri, 39. Orhan Kemal Roman Ödülü ve 2010 Dil Derneği Ömer Asım Aksoy Roman Ödülü sahibi oldu. 

“Nilüfer, bir boşlukta yüzüyordu gözlerini açtığında. Odalar, yüksek duvarlarla çevrili, pencereler büyük camlarla kaplıydı. Sargı bezlerinin arasında kaybolan yüzünün yarısını yok sanıyordu. Yarım yüzle nasıl bir insan olabilir, nasıl bakar aynalara; sokağa nasıl çıkar! Beyninin kıvrımlarında karanlık geçenekler, derin kuyularda alev dilli ejderhalar dolaşıyor, o, geçeneklerde yolunu yitiriyor, kendini kan kırmızı giysiler içinde oradan oraya koşarken görüyordu.” -Şeytanminareleri

Hidayet Karakuş romanında yalnızca yalnızca katledilen aydın ve sanatçıları değil, Madımak Oteli’ni kuşatan kalabalığı da anlatıyor. İnsanların içlerinde böylesine büyük bir nefreti nasıl büyüttüklerini tarihsel bağları içinde sorguluyor. Sivas Katliamı’na dair tüm bileşenler derinlemesine tartışılıyor.  

“Ateş ne kadar korkutucu olsa da küller, varlıktan kalan bir izdir. Ateşten her zaman arta kalan bir şey vardır.” - Şeytanminareleri

Okuyucu Yorumları

"...Bir çay için bile ocak yakmaktan çekinir olmuştum..." bu tek cümle bile okuyucunun yakasını ömür boyunca bırakmayacak. Okurken yazarın kalemini ciğerime kadar batırdığını hissettim."

""Sivas Kıyımı" konulu bir şey okunacaksa ilk önerimin şu an bu kitap olduğunu söyleyebilirim. 2010 yılında Orhan Kemal Roman Armağanı almış, işinizi gücünüzü bırakıp okuyun."

“2010 Orhan Kemal Roman Ödülü'nü alan bu kitap ödülü sonuna kadar hak etmiş. Sivas Katliamı'nın insanlar üzerindeki etkilerini o kadar güzel bir şekilde anlatmış ki son sayfalarda gözyaşlarımı tutamadım.”

“Madımak Oteli'nde yaşanan anları saniye saniye beyninize kazıyacak kadar güçlü bir kalemi var yazarın. Kendisi de yangından kılpayı kurtulduğu için bu duyguyu onun kadar iyi verebilecek başka yazar yoktur sanırım.”

“"Şeriat isteriz", "Cumhuriyet Sivas'ta kuruldu, Sivas'ta yıkılacak" naraları atan o korkunç kalabalığı ve bu kafa yapısındaki insanların gün geçtikçe daha da artarak hala sokaklarda dolaştığını düşündükçe kendimi hiç de iyi hissedemiyorum ne yazık ki.”

Hidayet Karakuş’un 2 Temmuz Sivas Katliamı’nı derinlemesine anlattığı şiir kitabı Ateş Mektupları ve ödüllü romanı Şeytanminareleri’ni edinmek için bağlantıları ziyaret edebilirsiniz.



31. Yılında, Madımak Oteli’nde yaşamını yitirenleri bir kez daha saygıyla anıyoruz:

Asım Bezirci – 67 yaşında (Araştırmacı, yazar), Nesimi Çimen – 67 yaşında (Şair, Sanatçı), Metin Altıok - 52 yaşında (Şair, Yazar), Asaf Koçak – 35 yaşında (Karikatürist), Behçet Sefa Aysan – 44 yaşında (Şair), Edibe Sulari - 40 yaşında (Sanatçı), Erdal Ayrancı – 35 yaşında (Şair), Hasret Gültekin – 23 yaşında (Şair, Saz sanatçısı), Mehmet Atay – 25 yaşında (Gazeteci), Muhlis Akarsu – 45 yaşında (Sanatçı), Muammer Çiçek – 26 yaşında (Aktör), Uğur Kaynar – 37 yaşında (Şair), Ahmet Özyurt – 21 yaşında (Öğrenci), Asuman Sivri – 16 yaşında (Öğrenci), Belkıs Çakır – 18 yaşında (Öğrenci), Carina Cuanna – 23 yaşında (Hollandalı gazeteci), Gülender Akça – 25 yaşında,Gülsün Karababa – 25 yaşında, Handan Metin – 20 yaşında (Öğrenci), Huriye Özkan – 22 yaşında (Öğrenci), İnci Türk – 22 yaşında, Koray Kaya – 12 yaşında, Menekşe Kaya – 17 yaşında (Öğrenci), Muhibe Akarsu – 45 yaşında (Misafir), Murat Gündüz – 22 yaşında (Öğrenci), Nurcan Şahin – 18 yaşında (Öğrenci), Özlem Şahin – 17 yaşında (Öğrenci), Sait Metin – 23 yaşında (Öğrenci), Sehergül Ateş – 30 (Öğrenci), Serpil Çanik – 19 yaşında (Öğrenci), Serkan Doğan – 19 yaşında (Öğrenci), Yasemin Sivri – 17 yaşında (Öğrenci), Yeşim Özkan – 20 yaşında (Öğrenci) ve olay sırasında içeride bulunan Ahmet Öztürk (21) ile Kenan Yılmaz (21) isimli  iki otel görevlisi.

Kapat